Üye Girişi
ATB BİLGİ PANELİ
Mobil Linkler
ETKİNLİK TAKVİMİ
BORSAVİZYON
Borsavizyon Dergisi
ANKET
Memnuniyet Anketi
Üye Memnuniyet Anketi
SERTİFİKALAR
LİNKLER
Hayvancılıkta yine başa döndük !

Hayvancılıkta kalıcı politikalar üretmediğimiz sürece her iki yılda bir “ kırımızı et sorunu” yaşamamız kaçınılmazdır. Çok değil, bundan beş yıl önce yine böyle bir krizle karşı karşıya kalınmış ve hemen ithalat yoluna gidilmişti. O tarihlerde biz yine doğru bildiklerimizi sizlerle paylaşmıştık.

Hayvancılıkta temel sorun yüksek girdi maliyetleridir. Bu maliyeti düşürecek olumlu adımlar atılmıyor. Yem bitkileri üretimi yetersiz düzeyde. Bu sorunu çözmek için yem bitkilerine verilen destekler de yetersiz kalıyor ne yazık ki. Gıda tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın 2013'te yaptığı hesaplamaya göre, ülkemizdeki 49 milyon baş sığır ve küçükbaş hayvan için yıllık ortalama 55 milyon ton kaba yeme ihtiyaç var. Türkiye'nin 14.6 milyon hektar alandaki meralarında yıllık 10 milyon ton kaba yem üretiliyor. Toplam 45 milyon ton kaba yem açığımız var. Kaba yem açığı, ithal hammadde ile yapılan karma yemlerle kapatılıyor. Bu konuda gerekli adımlar atılamıyor. Türkiye'nin hayvan ithal ettiği, et ithal ettiği ülkelerin yem sorunu olmadığı için maliyetleri çok düşük. Bu nedenle canlı hayvan ve et fiyatı çok ucuz.

Hep söyledik ve her platformda dile getirdiğimiz gibi,hayvancılıkta girdi maliyetlerinin yüzde 65'ini yem oluşturuyor. Hatırlanacağı gibi, geçtiğimiz yıllarda yaşanan kuraklıkta çiftçilerimiz büyük zarara uğramış ve bu zararı karşılayacak ya da azaltacak bir önlem alınmamıştı. Bunun doğal bir sonucu olarak yem maliyeti çok yükselmiş, yem desteği yarı yarıya azalmıştı.

Çiftçi, yem bitkisi ekimi yerine ithalata yönlendirildi. Bakanlığımızın tespitlerine göre, ithalatın yoğun olarak yapıldığı 2010 yılında yemlik arpanın tonu 417 lirayken, 2015'te 768 liraya kadar çıkmış durumdadır.  İçinde bulunduğumuz yılın ilk  6 aylık ortalama fiyatı 723 lira. Aynı dönemde yemlik buğday 509 liradan 926 liraya kadar çıktı, bu yılın ortalama fiyatı 843 lira. Mısır 481 lirayken 2015'te 739 liraya yükseldi. Kepeğin fiyatı 315 liradan 510 liraya fırladı. Besi yeminin tonu 484 liradan 821 liraya, süt yemi 494 liradan 846 liraya, mısır artığı DDGS 462 liradan 1000 liranın üstüne çıktı. Son olarak da yem hammaddelerinin büyük bölümü ithal edildiği için döviz fiyatı arttıkça yem fiyatı da artışını sürdürdü.

Hayvancılığın sorunları elbette ki sadece yem fiyatlarının yüksekliğinden kaynaklanmıyor. Bilinçsiz kesimlerde hayvan varlığımızı önemli ölçüde geriletiyor. Süt sığırcılığında beklediği fiyatları bulamayan üreticilerin yaptığı kesimlerde istikrarsızlığı zorluyor.   Sattığı sütle yem alamayan çiftçi süt ineklerini kesmeye devam ediyor. Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı verilerine göre, yoğun kuraklığın yaşandığı yıllarda 1 milyondan fazla inek kesildi. İnek kesimi nedeniyle hayvan varlığı azaldı. Doğurganlık azaldı. Kesilen 1 milyon ineğin, yarısı erkek, yarısı dişi olduğu varsayıldığında yıllık 500 bin besi danasını kaybettik. Bu hesabı ileriki yıllara yaydığımızda 2 milyondan fazla dana hayvan varlığımızdan eksildi.

Tüm bunlara bakarak yeni bir durum tespiti yapmak zorundayız.  Ancak, hemen belirtmeliyim ki, et ırkı hayvancılığını teşvik etmemiz de kaçınılmazdır.

Elbette ki, yapılan iyi şeylerde var. hükümet hayvancılığa bu yıl 3 milyar lira destek veriyor. Ancak, bu kaynak yeterince değerlendirilmiyor. Oysa, bu kaynağı önemli bir kısmıyla yem bitkileri üretimi desteklense, yem ucuzlar ve amaç önemli oranda gerçekleştirilmiş olur. Ülke olarak, yıllık yem hammaddeleri ithalatına ödediğimiz para 3 milyar dolar gibi astronomik bir rakama ulaşmışken, öncelikle yem bitkileri ekimini desteklemek kaçınılmaz bir sonuç olarak karşımıza çıkmaktadır.

Evet, hayvancılıkta yine başa döndük. Yine eski defterleri açtık ve konuya et fiyatlarının yüksekliğinden girdik. Yukarıda etrafını çizmeye çalıştığımız tabloya bakıldığında ülkemizde et fiyatlarının yüksek olmadığını bile iddia edebiliriz.

Önümüzdeki günlerde kutlayacağımız Mübarek Kurban Bayramının ülkemize ve milletimize barış ve huzur getirmesini diler, sağlıklı mutlu günler temenni ederim.


Yayın Tarihi : 28.09.2015 / Okunma Sayısı : 1,360
İLETİŞİM
Macun Mahallesi 171. Cadde No:4 Yenimahalle / ANKARA
T : +90 312 327 00 00 (pbx)      F : +90 312 324 08 57      E-Mail : info@ankaratb.org.tr