Üye Girişi
ATB BİLGİ PANELİ
Mobil Linkler
ETKİNLİK TAKVİMİ
BORSAVİZYON
Borsavizyon Dergisi
ANKET
Memnuniyet Anketi
Üye Memnuniyet Anketi
SERTİFİKALAR
LİNKLER
Rakamlarla Konuşalım !

Rakamlarla oynayarak, eğip-bükerek belki bir süreliğine kendinizi haklı çıkarabilirsiniz. Ancak, “güneş balçıkla sıvanmıyor” gerçekler ortaya çıkınca ne yapacağınızı bilemiyorsunuz.
Biliyorsunuz, son ayların ana gündem maddesini yine “Kırmızı Et” konusu oluşturdu. Konuyla uzaktan, yakından ilgisi olan herkes konuşuyor. Ortalıkta, o kadar çok bilgi kirliliği var ki, sorun çözülmekten öte tam bir karmaşa içine düşmüş durumdayız.
Bakın, et fiyatlarının en yoğun olarak tartışıldığı günlerde Ankara Ticaret Borsası olarak bir çalışma yaptık. Tarih 12 Şubat 2016. O gün ATB Et Borsası’nda oluşan dana eti karkas fiyatı ise 24.549 TL. olarak tescil edilmiş.
Kesime gönderdiğimiz danadan 280 Kg. karkas elde edildi. Bunu konusunda uzman kasaplarımız, en verimli olacak şekilde kesip parçaladılar elde ettiğimiz sonuç aşağıdaki tablo gibi gerçekleşti:
                  

Etin Cinsi Elde Edilen Miktar
KG Fiyatı (TL) Toplam (TL)
Bonfile 3.7 Kg X
58.00 214.60
Kontrfile 12.00 Kg X
45.50 546.00
Antrikort 4.00 Kg X
45.50 182.00
Tranç 14.00 Kg X
42.00 588.00
Yumurta 10.00 Kg X
42.00 420.00
Kuşbaşı 43.00 Kg X
34.00 1.462.00
Kol Kuşbaşı
17.00 Kg X
34.00 578.00
Kıymalık
120.3 Kg X
32.00 3.849.60
Fire+ Kemik    (%20) 56.00 Kg X
--------
--------
TOPLAM 280.00  Kg

7.840.20

     
Evet, tüm bu danayı sattığımızda elde edeceğimiz rakam 7. 840 lira 20 kuruş.  Bu danaya karkas değer olarak ödediğimiz para ise sadece 6. 873. Lira. (280 Kg. x 24.549 Tl/Kg)
Aradaki fark ise 967 lira 20 kuruştur. Bu değerden % 10 işletme giderini de düştüğünüzde geriyle kalacak para sadece ve sadece 279.90 TL’dir.
İşte o çok konuşulan kar budur. Kaldı ki, bir kasap 280 Kg. eti de 3-4 günde ancak satmaktadır.
Şimdi rakamları eğip-bükmeden konuşalım. Eğer kasaplar, gazetelere yansıtılan kadar para kazanıyor olsaydı, binlerce kasap ticaretten çekilir, dükkanlarını kapatırlar mıydı ?
Soruları çoğaltmak elbette ki mümkün. Ancak, elde edeceğimiz sonuç bugünkünden çok farklı olmayacaktır. Biz yine kırmızı et fiyatlarını tartışıyor olacağız.
Et ithalatı; ancak, ne zaman kasaplarda et bulamayız o zaman gereklidir. Yani et ithal etmek, canlı hayvan getirmek sorunu çözmemektedir. Aksine sorun her geçen gün biraz daha ağırlaşmaktadır. Türkiye,  24 Nisan 2010 tarihinden bu yana et ve canlı hayvan ithal etmektedir. İthalata ödenen para 4 milyar doları aşmış durumdadır. Ancak bunu karşın 2005 yılında 14-16 TL civarında olan et fiyatı,  2015 yılında ortalama 35-40 TL’ye ulaşmıştır. Et üretimimiz de, son iki yılda 1 milyon ton barajını da aşmıştır.
Şimdi biraz daha gerilere gidelim.
Türkiye 1980’li yılların ikinci yarısından itibaren tarım ve hayvancılıkta çok büyük yanlışlıklar yapmış ve ülkemiz için temel iki sektör olan tarım ve hayvancılığı adeta gözden çıkarmış, cezalandırmıştır. Öyle ki, “terbiyevi” ithalatla ülkemizin üreticileri küstürülmüştür. Tarım ve hayvancılık desteklenmemiş, verilen desteklerde kısmen kaldırılmıştır.
İki binli yıllarla birlikte tarım ve hayvancılıkta yaşanan bu ihmal ve gözden çıkartma yerini tekrar koruyucu bir şekle bürünmüştür. Bu süre içinde çıkartılan Tarım Kanunu ile tarım ve hayvancılık destekleri yasa kapsamına alınmıştır. Bu destekler zaman zaman yerine getirilmiş, bazı durumlarda ise ertelenmiştir.
Tarım ve özellikle hayvancılık, desteklenmeye muhtaç durumdadır. Çünkü, ülkemizde hayvancılık çok güç şartlar altında yapılmaktadır.
Dergimizin 109’uncu sayısında, “Hayvancılıkta Yine Başa Döndük” başlıklı konuyla ilgili olarak yayınladığımız başyazıda bakın neler demiştik:
“Hayvancılıkta kalıcı politikalar üretmediğimiz sürece her iki yılda bir “ kırımızı et sorunu” yaşamamız kaçınılmazdır. Hayvancılıkta temel sorun yüksek girdi maliyetleridir. Bu maliyeti düşürecek olumlu adımlar atılmıyor. Yem bitkileri üretimi yetersiz düzeyde. Bu sorunu çözmek için yem bitkilerine verilen destekler de yetersiz kalıyor ne yazık ki. Türkiye'nin hayvan ve et ithal ettiği ülkelerin yem sorunu olmadığı için maliyetleri düşük. Bu nedenle canlı hayvan ve et fiyatı ucuz.
Hep söyledik ve her platformda dile getirdiğimiz gibi, hayvancılıkta girdi maliyetlerinin yüzde 65'ini yem oluşturuyor.
Hayvancılığın sorunları elbette ki sadece yem fiyatlarının yüksekliğinden kaynaklanmıyor. Meralarımızı hoyrat bir şekilde kullanarak elde çıkartmamız, Hayvancılıkta ırk yenilemesi yapmamamız, popülist politikalar, bilinçsiz kesim.”
Şimdi yazımızın başına dönersek, besici hak ettiği parayı kazanamazsa, devlet verdiği desteklerin karşılığını göremezse, Türkiye’de tüketici ucuz et yiyemiyorsa sizce de bunda bir çarpıklık yok mu ?
 


Yayın Tarihi : 17.03.2016 / Okunma Sayısı : 1,046
İLETİŞİM
Macun Mahallesi 171. Cadde No:4 Yenimahalle / ANKARA
T : +90 312 327 00 00 (pbx)      F : +90 312 324 08 57      E-Mail : info@ankaratb.org.tr