Ankara Ticaret Borsası

19.03.2019 / Ankara

Ankara Valiliği, Ankara Ticaret Borsası (ATB), Ankara Ticaret Odası (ATO) ve Ankara Sanayi Odası (ASO) işbirliğiyle düzenlenen, İstihdam seferberliği 2019 Yılı Bilgilendirme Toplantısı, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’un katılımıyla ATO ev sahipliğinde yapıldı.

Ankara iş dünyası ve oda/borsa üyelerinin geniş katılımıyla gerçekleşen toplantıya basın da yoğun ilgi gösterdi.

Toplantıda bir konuşma yapan ATB Yönetim Kurulu Başkanı ve TOBB Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Faik Yavuz, ekonomimizin içinde bulunduğu kısırdöngüden çıkması için büyük bir fırsat sunan ‘İstihdam Seferberliği 2019’ teşviklerinden faydalanın ve üyelerinizi mutlaka bilgilendirin çağrısı yaptı.

ATB Başkanı Yavuz yaptığı konuşmada şu görüşlere yer verdi

Türkiye ekonomisinin bir süreçten geçmekte olduğunu belirten Yavuz, “bu süreç ekonomide soğuma ve durgunluk getirmiştir. Soğuma ve durgunluk dolayısıyla işsizlik artmakta, artan işsizlik yüzünden ekonomi daha da yavaşlamaktadır. İstihdam seferberliği 2019 teşvikleri bu süreçten çıkış için çok büyük ve önemli bir fırsattır. Bize düşen en büyük görev ve sorumluluk ise bu fırsatı kullanıp, gerekirse üyelerimizi, iş adamlarımızı teker teker bilgilendirip, bu paketin avantajlarını onlara anlatmaktır.

ATB Başkanı Yavuz, işsizliğin artışından en büyük darbeyi reel sektör alacağını belirterek şöyle devam etti, “işsizlik büyüyünce iş adamları olarak en büyük darbeyi biz yiyeceğiz. Geliri olmayan insanın alış-veriş yapma şansı yoktur. Daha önce 2017’de yapmıştık, 1,5 milyon işsizimize iş bulmuştuk. Şimdi tekrar Cumhurbaşkanımız önderliğinde böyle bir projenin içerisindeyiz. Bir kişiyi istihdam etsem ne olur etmesem ne olur diye düşünmeyin. Sizde özel sektör olarak en az bir kişiyi istihdam sağlayın. Benim sizden kişisel ricam kendi geleceğiniz için, kendi işiniz için bu seferberliğe katılın” dedi.

Bakan Zehra Zümrüt Selçuk’un konuşmasından satır başları

Bakan Selçuk, 2017 yılından bu yana 2 milyon ilave istihdam oluşturulduğunu hatırlatarak “2019 yılı için Cumhurbaşkanımıza geçen ay verdiğiniz 2,5 milyon ilave istihdam sözünü tutacağınıza inanıyorum.” dedi.

Ankara’nın başkent olarak istihdamda öncü olacağına inancının tam olduğu vurgusu yapan Bakan Selçuk, 220 bin istihdam sözünü hatırlatarak “rakamları gün be gün takip ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Bakan Selçuk, “2,5 milyon kişiye istihdam demek, aile olarak düşünüldüğünde 10 milyon kişiye aş demek. Ankara için ise 1 milyon kişiye ulaşmamız demek. İnanıyoruz ki İstihdam seferberliği sayesinde vatandaşlarımızın yüzü gülecek, milyonlarca evde tencere kaynayacak, çocuklarımız için mutlu bir gelecek inşa edeceksiniz.” değerlendirmesinde bulundu.

Bakan Selçuk, bakanlığın aile tarafına da vurgu yaptı ve “Aynı zamanda istihdamı artırarak gençlerimizin yuva kurmalarına da vesile olacağız. Çünkü aile kurumu toplumda hem kültürel değerlerimizin taşıyıcısı hem de ekonomik kalkınmanın öznesidir. Daha fazla iş olunca gençlerimizin daha fazla aile kurmalarına da vesile olacağız.” temennisinde bulundu.

Bakan Selçuk, Türkiye’nin sahip olduğu genç nüfusun Türkiye’nin en büyük şansı ve gücü olduğunun altını çizerek “Bu gücü süratle istihdama dâhil etmemiz gerekiyor.” dedi.

“Ekonomideki başarımızın en büyük göstergelerinden biri 2002’de 36 milyar dolar olan ihracatımızın bugün 170 milyar dolara ulaşmasıdır. Ankara ilimizin de 1,5 milyar dolar olan ihracatını aynı dönemde 5 katına çıkarak 8 milyar dolara yükselttiğini görüyoruz. Bu yükseliş artarak devam edecek inşallah. Ankara ekonominin olduğu gibi istihdamın da şehri olacak.”

Yapılan reformların yansımalarının hızla görüldüğüne dikkat çeken Zehra Zümrüt Selçuk, “İş Yapma Kolaylığı” bakımından, dünyada 190 ülke arasından 43’üncü sıraya kadar yükseldik.” açıklamasında bulundu.

Sigortalı çalışan sayısının arttığına işaret eden Bakan Selçuk, ”2002 yılında ülke genelinde 727 bin olan sigortalı çalıştıran işyeri sayımız 1,9 milyona; aktif sigortalı sayımız 12 milyondan 23 milyona yükseldi. Bu son 15 senenin en iyi seviyesi. Türkiye’de iş yapmak her gün kolaylaşıyor.” dedi.

Ankara Valisi Vasip Şahin’in sözleri

Vali Vasip Şahin de toplantıda yaptığı konuşmada, Türkiye’nin iddiasını dillendirip bu iddianın peşinde koşmasından itibaren Türkiye üzerinde hesabı olanların birtakım saldırılarına muhatap olmaya başladığını belirterek “Özellikle 2018 yılında yaşadığımız ekonomik kriz birtakım ekonomik faktörleri olsa da çoğunlukla psikolojikti. Ülkemiz üzerinde oynanmak istenen oyunların bir enstrümanı olarak ekonomik saldırılar da önemli ölçüde ve şiddetle kullanıldı. Bunun muhatabı hepimizdik. Sadece Anadolu coğrafyası değil bizim bütün gönül coğrafyamız bu saldırılarla karşı karşıya kaldı. Dün daha Çanakkale Zaferi’nin 104. yılını kutladık. Bütün aziz şehitlerimize rahmet diliyorum. O gün bu millet topyekûn bir mücadele ile topyekûn ölüm kalım savaşı ile ayakta kalmayı becerdi. Ölmeyi bilmeyenler yaşamayı da bilemezler. Bugünkü görevimiz, bulunduğumuz konumlarda en iyi hizmeti vermektir. Bulunduğumuz sektörlerde en verimli hizmeti üretmektir. Burada hepimizin hareket etmesi gereken metot bisiklet metodudur. Eğer pedal çevirmeyi bırakırsak düşeceğiz. Bazen daha az kazanacağız, bazen eskisi kadar kâr edemeyeceğiz ancak bu pedalı çevirmeyi bırakırsak hepimiz birlikte düşeceğiz.” diye konuştu.

Kötü günlerin geride kaldığını, bundan sonra hızla toparlanmak ve ülkemizi çok daha iyi yarınlara taşımak zorunda olduğumuzu vurgulayan Vali Şahin şunları kaydetti “bizim hep duamız iş adamımız, sanayicimiz daha çok kazansın; daha çok üretsin ki daha çok ihracat yapabilsin, daha çok gelir elde etsin, istihdam yapsın, daha çok insana iş ve aş versin.”

ATO Başkanı Gürsel Baran’ın konuşması

Reel sektörün istihdamı sonuna kadar destekleyeceğini aktaran Baran hükümet yetkililerine seslenerek, "Siz de kamu alımlarında yerli ürün tercihine azami hassasiyet gösterin. Yerli malını desteklemek için hükümetimiz bazı düzenlemeler yaptı. Yüzde 15 fiyat avantajı sağlanması bu düzenlemelerden biridir. Bu düzenlemelerle kamu alım ihalelerinde yerli üretimin payı tek haneli rakamlardan yüzde 40'lara ulaştı. Tüm kamu kurumlarımızın "ithal" ürün kullanımını bırakıp, milli üretimi desteklemesi gerektiğini düşünüyorum. Bu durumun, sanayimizin gelişiminde, yerli ve milli üretimin gelişiminde bizim için çok önemli etkisi olacaktır. Yerli üretimin artması, istihdam artışının en önemli itici gücüdür" dedi.

İstihdam seferberliğinin sadece işsizliği azaltmayacağını, iç talebi canlandırarak milli gelirin büyümesini de olumlu etkileyeceğini ifade eden Baran, "Bugün Türkiye'de yatırım yapan, üreten, istihdam sağlayan, en çok kazanan ve fayda elde eden olacaktır. Ülkemizin geleceğine güvenimiz tamdır. Bizim işimiz de burada, aşımız da burada, geleceğimiz de buradadır." diye konuştu.

ASO Başkanı Nurettin Özdebirin Konuşması

İşsizliğin en temel ekonomik sorun olduğunu belirten Özdebir, “İstihdam seferberliğinin yanında bizim hep beraber üretim seferberliği başlatmamız lazım. Üretim kendiliğinden istihdamı yaratır. İş yeri yoksa iş, istihdam, ihracat ve ücret yoktur” şeklinde konuştu.

2019 İlave İstihdam Desteği programında bazı değişiklikler yapılması gerektiğini dile getiren Özdebir İşkur’a kayıtlı işsiz olunması, son 3 ayda en fazla 10 gün sigortası bulunma şartı ve çalışabilecek niteliktekilerin sosyal yardım almaması gerektiğini vurguladı ve “İşsizliğe rağmen sanayicinin nitelikli elemen ihtiyacı devam etmektedir. İstihdam destekleri içinde yer alan özellikle son üç ayda en fazla 10 gün prim şartı, nitelikle elemanların istihdamını zorlaştırmaktadır. Bu konuda bir düzenleme yapılması, bir işletmede yetişmiş nitelikli elemanın, ihtiyacı olan başka bir işletmede istihdamını kolaylaştıracaktır” dedi.

Özdebir sosyal yardımlarda seçici ve çalışmayı özendirici olunması gerektiğini de belirterek sözlerine şöyle devam etti:

“Ulusal sosyal yardım politikasının tekrar gözden geçirilmesi gerekmektedir. İşgücüne katılması mümkün olan bireylere meslek edindirme programları sonucunda iş-kur tarafından uygun iş teklifi yapılması, bu işin kabul edilmemesi halinde sosyal yardım ödeneğinin kesilmesi sağlanabilir. Bu şekilde hem istihdam sağlanmış olur hem de ekonominin üzerindeki sosyal harcama yükü azaltılmış olur. İşsizlik maaşı koşullarının zorlaştırılması gerekir”

İşsizliğin en büyük nedeninin mesleksizlik olduğunu aktaran Özdebir, “Ülkemizde sanayideki nitelikli işgücüne talep karşılanamıyor, mesleki eğitimde sanayinin ihtiyaçlarına uygun bir planlama yapılmadığı için eğitimli gençler arasındaki işsizlik devam etmekte” dedi