Üye Girişi
ATB BİLGİ PANELİ
Mobil Linkler
ETKİNLİK TAKVİMİ
BORSAVİZYON
Borsavizyon Dergisi
ANKET
Memnuniyet Anketi
Üye Memnuniyet Anketi
SERTİFİKALAR
LİNKLER
Lisanslı Depoculuk Araştırması Kapanış Toplantısı ATB ev sahipliğinde gerçekleştirildi

12.06.2019 / Ankara
 
Hububat Ticaretinde Lisanslı Depoculuk Sisteminin Yapısal ve Ekonomik Analizi ve Depolarda Kapasite Optimizasyonu Projesi’nin kapanış toplantısı Ankara Ticaret Borsası (ATB) ev sahipliğinde gerçekleştirildi. 
 
ATB, Tarım ve Orman Bakanlığı ile Ondokuz Mayıs Üniversitesinin beraber tamamladığı projenin kapanış toplantısına Polatlı Ticaret Borsası Başkanı Yahya Toplu, Tekirdağ Ticaret Borsası Başkanı Osman Sarı, Ankara İl Tarım Müdür Yardımcısı Veysel Çetin ve TMO Ürün Teknolojileri Laboratuvar Şube Müdürü Hidayet Fodul da katıldı.
 
Toplantıda, proje boyunca tespit edilen sorunlar tek tek ele alınarak, katılımcılara faydalı olacak çıktılar açıklandı. Sonuçlar ve öneriler geniş bir sunumla katılımcılara sunuldu.
 
Toplantının açılış konuşmasını yapan ATB Genel Sekreteri Eyüp Şenol Ömeroğlu, şu görüşlere yer verdi:
 
Projenin, giderek kendini göstermeye başlayan lisanslı depoculuk sisteminin yaşadığı sorunlar ve bunların çözümlerini hedeflediğini belirten Ömeroğlu, lisanslı depoculuk sistemin en önemli sorununun halka ulaştırılması olduğunu belirtti.
 
Lisanslı depoculuğun üretici ve tüccar açısından hızlı finansman, güvenli ve kolay yatırım bir aracı olduğunu dile getiren ATB Genel Sekreteri, “lisanslı depoculuk neresinden yaklaşırsanız yaklaşın hem önemli hem de büyük faydaları olan bir sistemdir. Lisanslı depoculuk özü itibariyle, tarım piyasasını düzenleme enstrümanlarından bir tanesidir” dedi.
 
Elektronik Ürün Senedi’nin (ELÜS) üreticinin hayatını kolaylaştırdığını dile getiren Ömeroğlu, “cebinizdeki banknot kadar kıymetli olan, garantisi olan bir sistemdir. Çiftçilerimiz ELÜS sayesinde tarlasını, traktörünü ipotek etmekten kurtuldu” şeklinde konuştu.
 
Lisanslı depoculuğun en temel şartının emanet edilen ürünü olduğu gibi korumak olduğu belirten Ömeroğlu, “ürünü aldığınız gibi koruyacaksınız, koruduğunuz gibi de teslim edeceksiniz. Bir başka ifadeyle ürünü karıştırmayacaksınız. Bizim ülkemiz dünyada en fazla ürün çeşitliliği olan ülkelerden bir tanesi. Bu da tabi lisanslı depoculuk sisteminde âtıl kapasitelere neden olmakta. Bu projeye başlama nedenlerimizden bir tanesi de bu durum” dedi.
 
Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü (TAGEM) Toprak ve Su Kaynakları Araştırmaları Daire Başkanı Dr. Bülent Sönmez’in konuşması:
 
Lisanslı depoculuk sisteminin özel sektörle entegre olması gerektiğini dile getiren Sönmez, “günümüzde tarım sektörünü çok yakından ilgilendiren üç önemli sektör var. Enerji, su ve gıda bu kollar özel sektör katkısı olmadan düşünülemez” dedi. 
 
Dr. Bülent Sönmez şöyle devam etti:
 
Lisanslı depoculuk sistemi hem tarımsal çerçeveden hem ticari çerçeveden biyo ekonominin en önemli aktörlerinden birisidir. Lisanslı depoculuk özellikle yenilenebilir bir enerjiyle desteklenirse çok özel bir konuma geliyor. 
 
Günümüzdeki mevcut kaynaklarımız çerçevesinde TAGEM bu atılımları destekliyor. Üniversitelerimiz ve borsalarımız iş birliğiyle de bu çalışmaların devam etmesini arzu ediyorum.
 
Ticaret Borsalarımıza ve üniversitelerimize bu projeye katkılarından dolayı teşekkür ediyorum.
 
Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Vedat Ceyhan’ın konuşması:
 
Akademisyenlerin dolu dolu çalışma ve araştırma yapmakla beraber gerçek hayatta bazı şeylere uzak olduğunu dile getiren Prof. Dr. Ceyhan, “akademisyenlerin gerçek hayattaki insanlara, insanlarında akademisyenlere yakınlaşmasıyla kesinlikle bir çözüm bulacağımıza inanıyorum” dedi.
 
Prof. Dr. Ceyhan konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
 
Türkiye’ye has birkaç saptama yapmak istiyorum. Cumhuriyet döneminden sonra Türkiye 1929 ekonomik buhranıyla birlikte, karma ekonomik sistemi benimsemiş duruma geldi. Karma ekonomik sisteminin Türkiye’ye getirdiği şey ise, dikkat edin toplantı ve seminerlerde, kesin bir çözüm yoktur. Her zaman karma her zaman arayadır. Karma ekonomik sistem bu şekilde üzerimize sinmiş durumdadır. 
 
Türkiye bir süreç toplumu değil. Ancak lisanslı depoculuk sistemi bir süreçtir. Süreç uzadığı zaman ise bizim enerjimiz, motivasyonumuz düşüyor. Ancak lisanslı depoculuğun ihtiyacı olan tek şey zamandır. Zaman verildiği taktirde lisanslı depoculuk gelişerek yoluna devam edecektir.
 
Lisanslı depoculukta birçok paydaş var ve bu paydaşlar iletişim konusunda tam olarak aynı dili konuşamıyor. Özellikle ürün sınıflandırması konusunda çok farklı görüşler olduğunu görmekteyiz.
 
Türkiye’nin en önemli sıkıntısı piyasaları izleyememesidir. Bizim derhal vakit kaybetmeden en azından hububatla ilgili bir izleme sistemi yaratmamız, hatta erken uyarı sistemi kurmamız gerekir.
 
 
Tarla Bitkileri Merkez Araştırma Enstitüsü Tarım Ekonomisi Bölümünden Sevinç Karabak’ın konuşması: 
 
Temel problemin yeterli ve standart miktarda ürün bulunamaması nedeniyle lisanslı depolarda optimizasyonun sağlanamaması olduğunu belirten Karabak, “buradan yola çıktık ve iki soru belirledik. Bunlardan birincisi, üreticilerde çeşit ve birliktelik sağlanması yoluyla standart ürün kalitesine ulaşılabilir mi? Diğeri ise, lisanslı depoculuk sistemi etkin mi?
 
Sevinç Karabak daha sonra konuyla ilgili detaylı bir sunum yaptı. Proje çıktıları ve detayları kitapçık halinde paylaşılacak.
 
Karabak’ın sunumunun ardından görüş ve öneriler kısmına geçildi. Katılımcılar sektörde karşılaştıkları sorunları ve çözüm önerilerini dile getirdi.
 


RESİMLER

Yayın Tarihi : 12.06.2019 / Okunma Sayısı : 1,010
İLETİŞİM
Macun Mahallesi 171. Cadde No:4 Yenimahalle / ANKARA
T : +90 312 327 00 00 (pbx)      F : +90 312 324 08 57      E-Mail : info@ankaratb.org.tr